-
1 açık hava sineması
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > açık hava sineması
-
2 açık hava tiyatrosu
летний театр, открытый театрİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > açık hava tiyatrosu
-
3 hava
во́здух (м) пого́да (ж)* * *1) во́здухhava cereyanı — а) тя́га во́здуха; б) возду́шный пото́к
hava geçmez — воздухонепроница́емый; гермети́чный
hava kaçırmak — пропуска́ть во́здух; спуска́ть (о шине и т. п.)
2) пого́даhava açmak — проя́сниться ( о погоде)
hava bozmak — испо́ртиться ( о погоде)
hava bulanmak / kapanmak — завола́киваться / покрыва́ться ту́чами
hava kararmağa başladı — на́чало темне́ть / вечере́ть
havalar soğudu — похолода́ло
açık hava — я́сная пого́да
kapalı hava — па́смурная пого́да
3) кли́мат, климати́ческие усло́вияhava çarpmak — [отрица́тельно] поде́йствовать (о климате)
hava değiştirmek — смени́ть кли́мат
buranın havası sert — здесь кли́мат суро́вый
oranın havası bana iyi geliyor — кли́мат тех мест подхо́дит для меня́
4) лёгкий ве́тер, ветеро́кdurgun hava — безве́трие
bugün hiç hava yok — сего́дня соверше́нно нет ве́тра
5) мело́дия, моти́в, напе́вdans havası — танцева́льная му́зыка
köy havaları — дереве́нские напе́вы
selâm havası — встре́чный марш, туш
6) перен. атмосфе́ра, обстано́вкаhava değişti — а) пого́да измени́лась; б) перен. атмосфе́ра измени́лась
hava iyi esmek — благоприя́тствовать, спосо́бствовать ( об обстановке)
samimî anlayış havası — атмосфе́ра и́скреннего взаимопонима́ния
sinirlilik havası — нерво́зная обстано́вка
7) расположе́ние ду́ха, настрое́ние, душе́вное состоя́ниеhavayı bozmak — испо́ртить [всем] настрое́ние
havasını bulmak — найти́ подхо́д к кому
••- hava basmak
- hava hoş olmak
- bana göre hava hoş
- havada kalmak
- havadan para kazanmak
- hava payı
- havadan sözler
- havadan sudan konuşmak
- havaya savurmak
- havaya uçmak
- havadan vaitler
- hava vermek
- mart havası -
4 tiyátro
теа́тр (м)* * *1) теа́трtiyátro temsili / oyunu — театра́льное представле́ние
tiyátro türleri — театра́льные жа́нры
tiyátro yazarı — драмату́рг
açık hava tiyátrosu — откры́тый / ле́тний теа́тр
gezici tiyátro — бродя́чий теа́тр
2) театра́льное иску́сство -
5 sinema
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sinema
-
6 tiyatro
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tiyatro
-
7 anten
анте́ннаanten çekmek или anten koymak — устана́вливать анте́нну
açık hava anteni — нару́жная анте́нна
-
8 sistem
- akaçlama sistemi
- akaryakıt sistemi
- alıştırma sistemi
- alt sistem
- aydınlatma sistemi
- bilgi işlem sistemi
- blokaj sistemi
- buharla ısıtma sistemi
- buz eritme sistemi
- çerçeve sistemi
- çok kanallı sistem
- çok unsurlu sistem
- dahili su sistemi
- dahili yangın suyu sistemi
- drenaj sistemi
- duman atma sistemi
- dumana karşı koruma sistemi
- elektrik sistemi
- elektronik kontrol sistemi
- endirekt ısıtma sistemi
- enerji sistemi
- erken ikaz sistemi
- fren sistemi
- gazlı ısıtma sistemi
- güvenlik sinyalizasyon sistemi
- haberleşme sistemi
- hava basınçlandırma sistemi
- hava soğutmalı sistem
- havalandırma sistemi
- ısıtma sistemi
- iklimlendirme sistemi
- iksa sistemi
- kameralı kontrol sistemi
- kanalizasyon sistemi
- kapalı sistem
- kar eritme sistemi
- kodlama sistemi
- kontrol sistemi
- koordinatlar sistemi
- kumanda sistemi
- kuvvetler sistemi
- lokal sıcak su sistemi
- mekanik kontrol sistemi
- mekanik sistem
- merkezi ısıtma sistemi
- merkezi iklimlendirme sistemi
- merkezi sıcak su sistemi
- metre sistemi
- metrik sistem
- motor koruma sistemi
- otomatik kontrol sistemi
- otomatik sistem
- otomatik yangın alarm sistemi
- otomatik yangın sinyalizasyon sistemi
- ölçüm sistemi
- panel ısıtma sistemi
- pis su akıtma sistemi
- saat sistemi
- serbest soğutma sistemi
- sıcak su sistemi
- sinyalizasyon sistemi
- soğuk su sistemi
- soğutma sistemi
- sprinkler sistemi
- strüktürel sistem
- sulama sistemi
- şönt sistemi
- tek kanallı iklimlendirme sistemi
- termik sistemi
- topraklama sistemi
- uzaktan kumanda sistemi
- yağlama sistemi
- yağmur su sistemi
- yağyakıtlı ısıtma sistemi
- yakıt sistemi
- yangın alarm sistemi
- yangın güvenlik sistemi
- yangın ihbar sistemi
- yangın söndürme sistemi
- yerel bilgisayar sistemi
- yerel iklimlendirme sistemi
- yerel sıcak su sistemi
- yerel yayın sistemi
- zayıf akım sistemi
- zemin ısıtma sistemiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sistem
-
9 delik
отверстие, дыра, пробоина, брешь, прокол, прорезь- delik açmak
- açık delik
- anahtar deliği
- besleme deliği
- boşaltma deliği
- budak deliği
- cıvata deliği
- çıkış deliği
- dikiz deliği
- doldurma deliği
- elek deliği
- enjeksyon deliği
- giriş deliği
- göz deliği
- gözetleme deliği
- hava deliği
- havalandırma deliği
- kontrol deliği
- kör delik
- kurt deliği
- mazgal deliği
- montaj deliği
- muayene deliği
- perçin deliği
- servis deliği
- sondaj deliği
- su akıtma deliği
- suflör deliği
- taşma deliği
- temizleme deliği
- yağlama deliğiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > delik
См. также в других словарях:
açık hava — is. 1) Bulutsuz hava 2) Bahçe, park gibi yapı dışı olan yer Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler açık hava müzesi açık hava sineması açık hava tiyatrosu … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık hava müzesi — is. Açık havadan etkilenmeyecek etnografik eserlerin, evlerin, işlik vb. sivil yapıların sergilendiği bir bölgede kurulan üstü açık müze … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık hava sineması — is. Yazın veya iklimi elverişli yerlerde sadece akşamları sürekli olarak çalışan, üstü açık, yanları kapalı sinema … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık hava tiyatrosu — is., tiy. Yazın veya iklimi elverişli yerlerde sürekli olarak çalışan, üstü açık, yanları kapalı tiyatro … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava almak — 1) (biri) açık havada gezmek Biraz hava almak için niye Hürriyet tepesine kadar bir gezinti yapmasınlar? A. Gündüz 2) argo (biri) umduğunu bulamamak, hiçbir şey kazanmamak 3) (biri) ferahlamak, açılmak, hoş vakit geçirmek Hava alalım diye beni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık liman — is., den. 1) Gemilerin idari açıdan kolayca girip çıktıkları liman 2) coğ. Hava şartlarından kolayca etkilenen liman … Çağatay Osmanlı Sözlük
aya kök — açık hava, I, 123 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Müslüm Gürses — (* 7. Mai 1953 in Fıstıközü, Provinz Şanlıurfa; bürgerlich Müslüm Akbaş) ist ein türkischer Schauspieler und Sänger. Seine Lieder werden zur Musikrichtung des Arabeske gezählt, wobei sich jedoch auch zahlreiche türkische klassische und… … Deutsch Wikipedia
Cemil Topuzlu Harbiye Amphitheatre — (Turkish: Cemil Topuzlu Harbiye Açık Hava Tiyatrosu , also called simply as Açık Hava Tiyatrosu ) is a contemporary amphitheatre located in the Harbiye neighborhood of İstanbul, Turkey. It is situated across the Lütfi Kırdar Congress Center and… … Wikipedia